Ana Sayfa ⎮ Ebedi Evimiz
Öldükten Sonra Nereye Gideceğimizden Emin Olabilir Miyiz?
T.C. Numaramızı biliyoruz, cep telefonu numaramızı biliyoruz, ev adresimizi biliyoruz; şunu biliyoruz bunu biliyoruz ya ebedi evimizi? Yani öldükten sonra nereye gideceğimizi biliyor muyuz? "Bu, saçma bir soru, nereye gideceğimizi sadece Allah bilir." diyebiliriz. Elbette Allah bilir. Fakat dediğinizi bir düşünün! Birçok şeyden emin olabiliyor fakat hayatın en önemli konularıdan birinde emin olamıyoruz! Allah’ın isteği gerçekten bu mu? Allah insanların bu korkuyla yaşamasını ister mi? Allah'ın kurtuluş tasarısı varsa niçin ebedi evimizi bilemiyoruz? Acaba ¨Allah bilir!¨ demek bir kaçış mı? Yani ölümü düşünmek istemediğimiz için mi ¨Allah bilir!¨ diyoruz. Kimse ölümü düşünmek istemiyor ama düşünmeliyiz çünkü ölümden sonra ebedi bir hayat var. İlk önce Allah’ın isteğinden söz edelim.
Allah bizden onu tanımamızı ister. Biz Allah’ın isteklerini onu tanıyarak öğreniriz. Dolayısıyla Allah'ı tanımak onun bizden ne istediğini ve öldükten sonra nereye gideceğimizi bilebilmek demektir.
Yüce Rabbimiz'i nasıl tanıyabiliriz? Önce peygamberlerin Allah'ı nasıl anlattığına bakalım:
Allah-Bütün varlığımıza hakimdir.
Musa peygamber şöyle yazdı: ¨Tanrınız RAB tek RAB’dır. Tanrınız RAB’bi bütün yüreğinizle, bütün canınızla, bütün gücünüzle seveceksiniz.¨ (Tevrat, Yasanın Tekrarı 6:5)
Allah- ölümden çok daha güçlüdür:
Davut peygamber: ¨Çünkü sen beni ölüler diyarına terk etmezsin, Sadık kulunun çürümesine izin vermezsin.¨ Rab’den bahsederek diye yazdı. (Zebur, Mezmur 16:10)
Allah- Herşeye gücü yetendir:
Daniel peygamber şöyle yazdı: ¨Dünyada yaşayanlar bir hiç sayılır. O gökteki güçlere de dünyada yaşayanlar da dilediğini yapar. O’nun elini durduracak, O’na, ¨Ne yapıyorsun?¨ diyecek kimse yoktur.¨ (Eski Ahit, Daniel 4:35)
Peygamberler bu güzel sözlerle bize Allah’ı anlatıyor. Fakat Allah kendisinin sözlerle anlatılmasıyla yetinmedi, bizzat dünyaya geldi. Havari Yuhanna bunu şöyle açıkladı: ¨Başlangıçta Söz (Kelam) vardı. Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı. Yaşam O’ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı. Söz, insan olup aramızda yaşadı.¨ ( İncil, Yuhanna 1:1,4,&14)
Allah’ın kelamı, insan şeklinde ve "İsa" isminde dünyaya geldi. Eğer bugün Allah’ı tanımak istersek, İsa’nın hayatına ve dediklerine bakmamız gerekir. İsa’nın dediklerine bakarak, Allah'ın insanları korkutarak yaşatmayı isteyip istemediğini görebiliriz.
İsa’nın dedikleri:
¨Tanrı, Oğlu’nu dünyayı yargılamak için göndermedi, dünya O’nun aracılığıyla kurtulsun diye gönderdi. O’na iman eden yargılanmaz, iman etmeyen ise zaten yargılanmıştır... Yargı da şudur: Dünyaya ışık geldi, ama insanlar ışık yerine karanlığı sevdiler.¨ (İncil, Yuhanna 3:17&19)
¨Ben dünyaya ışığıyım. Benim ardımdan gelen, asla karanlıkta yürümez, yaşam ışığına sahip olur.¨ (İncil, Yuhanna 8:12
¨Diriliş ve yaşam Ben’im¨ dedi ¨Bana iman eden kişi ölse de yaşayacaktır.¨
(Yuhanna 11:25)
¨Yol, gerçek ve yaşam Ben’im¨ dedi. ¨Benim aracılığım olmadan Baba’ya kimse gelmez....Beni görmüş olan, Baba’yı görmüştür.¨ (Yuhanna 14:6&9)
¨Nitekim İnsanoğlu, hizmet edilmeye değil, hizmet etmeye ve canını birçokları için fidye olarak vermeye geldi.¨ (İncil, Matta 20:28)
Gördüğünüz gibi Allah bize kendini tanıtmak amacıyla, Kelamını (İsa'yı) gönderdi. İsa yaşam, diriliş, yol, ışıktır. O’na iman edersek sonsuz yaşama kavuşuruz.
Allah’ın kurtuluş tasarısı:
İsa şöyle dedi: ¨Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu’nu verdi. Öyle ki, O’na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun.¨ (Yuhanna 3:16)
Bu ayet Allah’ın kurtuluş tasarısı oldukça iyi açıklar. Allah herkese aynı fırsatı sunar. Öldükten sonra nereye gideceğimiz yaptıklarımıza göre değil, Allah'ın sağladığı kurtuluş planını kabul edip etmediğimize göre değişir. Yani, sonsuz yaşama kavuşabilmek, ebedi evimiz cennette yaşayabilmek için İsa'ya iman yeter. Bu yüzden ölümden korkmamız gerekmiyor. Her şeye gücü yeten Rabbimiz ölüme galip geldi. Şu ayetle bu konuya son verelim:
İsa şöyle dedi: ¨Onlara sonsuz yaşam veririm; asla mahvolmayacaklar. Onları hiç kimse elimden kapamaz. Onları bana veren Babam herşeyden üstündür. Onları Baba’nın elinden kapmaya kimsenin gücü yetmez. Ben ve Baba biriz.¨ (Yuhanna 10: 28-30)
Allah bizden onu tanımamızı ister. Biz Allah’ın isteklerini onu tanıyarak öğreniriz. Dolayısıyla Allah'ı tanımak onun bizden ne istediğini ve öldükten sonra nereye gideceğimizi bilebilmek demektir.
Yüce Rabbimiz'i nasıl tanıyabiliriz? Önce peygamberlerin Allah'ı nasıl anlattığına bakalım:
Allah-Bütün varlığımıza hakimdir.
Musa peygamber şöyle yazdı: ¨Tanrınız RAB tek RAB’dır. Tanrınız RAB’bi bütün yüreğinizle, bütün canınızla, bütün gücünüzle seveceksiniz.¨ (Tevrat, Yasanın Tekrarı 6:5)
Allah- ölümden çok daha güçlüdür:
Davut peygamber: ¨Çünkü sen beni ölüler diyarına terk etmezsin, Sadık kulunun çürümesine izin vermezsin.¨ Rab’den bahsederek diye yazdı. (Zebur, Mezmur 16:10)
Allah- Herşeye gücü yetendir:
Daniel peygamber şöyle yazdı: ¨Dünyada yaşayanlar bir hiç sayılır. O gökteki güçlere de dünyada yaşayanlar da dilediğini yapar. O’nun elini durduracak, O’na, ¨Ne yapıyorsun?¨ diyecek kimse yoktur.¨ (Eski Ahit, Daniel 4:35)
Peygamberler bu güzel sözlerle bize Allah’ı anlatıyor. Fakat Allah kendisinin sözlerle anlatılmasıyla yetinmedi, bizzat dünyaya geldi. Havari Yuhanna bunu şöyle açıkladı: ¨Başlangıçta Söz (Kelam) vardı. Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı. Yaşam O’ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı. Söz, insan olup aramızda yaşadı.¨ ( İncil, Yuhanna 1:1,4,&14)
Allah’ın kelamı, insan şeklinde ve "İsa" isminde dünyaya geldi. Eğer bugün Allah’ı tanımak istersek, İsa’nın hayatına ve dediklerine bakmamız gerekir. İsa’nın dediklerine bakarak, Allah'ın insanları korkutarak yaşatmayı isteyip istemediğini görebiliriz.
İsa’nın dedikleri:
¨Tanrı, Oğlu’nu dünyayı yargılamak için göndermedi, dünya O’nun aracılığıyla kurtulsun diye gönderdi. O’na iman eden yargılanmaz, iman etmeyen ise zaten yargılanmıştır... Yargı da şudur: Dünyaya ışık geldi, ama insanlar ışık yerine karanlığı sevdiler.¨ (İncil, Yuhanna 3:17&19)
¨Ben dünyaya ışığıyım. Benim ardımdan gelen, asla karanlıkta yürümez, yaşam ışığına sahip olur.¨ (İncil, Yuhanna 8:12
¨Diriliş ve yaşam Ben’im¨ dedi ¨Bana iman eden kişi ölse de yaşayacaktır.¨
(Yuhanna 11:25)
¨Yol, gerçek ve yaşam Ben’im¨ dedi. ¨Benim aracılığım olmadan Baba’ya kimse gelmez....Beni görmüş olan, Baba’yı görmüştür.¨ (Yuhanna 14:6&9)
¨Nitekim İnsanoğlu, hizmet edilmeye değil, hizmet etmeye ve canını birçokları için fidye olarak vermeye geldi.¨ (İncil, Matta 20:28)
Gördüğünüz gibi Allah bize kendini tanıtmak amacıyla, Kelamını (İsa'yı) gönderdi. İsa yaşam, diriliş, yol, ışıktır. O’na iman edersek sonsuz yaşama kavuşuruz.
Allah’ın kurtuluş tasarısı:
İsa şöyle dedi: ¨Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu’nu verdi. Öyle ki, O’na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun.¨ (Yuhanna 3:16)
Bu ayet Allah’ın kurtuluş tasarısı oldukça iyi açıklar. Allah herkese aynı fırsatı sunar. Öldükten sonra nereye gideceğimiz yaptıklarımıza göre değil, Allah'ın sağladığı kurtuluş planını kabul edip etmediğimize göre değişir. Yani, sonsuz yaşama kavuşabilmek, ebedi evimiz cennette yaşayabilmek için İsa'ya iman yeter. Bu yüzden ölümden korkmamız gerekmiyor. Her şeye gücü yeten Rabbimiz ölüme galip geldi. Şu ayetle bu konuya son verelim:
İsa şöyle dedi: ¨Onlara sonsuz yaşam veririm; asla mahvolmayacaklar. Onları hiç kimse elimden kapamaz. Onları bana veren Babam herşeyden üstündür. Onları Baba’nın elinden kapmaya kimsenin gücü yetmez. Ben ve Baba biriz.¨ (Yuhanna 10: 28-30)